U-20 Koçumuzla Sohbet

Yeni U-20 koçumuz olarak bizlere kendini tanıtabilir misin?

İsmim Umut, herhalde bi 10 sezondur falan Hattrick oynuyorum. Ford marka otomobillerin toptan yedek parça pazarlaması ile uğraşıyorum. Şu dünya üzerindeki en tatlı, en güzel, en akıllı yaratıkla evliyim. Hem işime hem de eşime yeterince vakit ayırabildiğimi düşünüyorum, işin öğle arasında 1 saat, eve uğrayınca da 1 saat olmak üzere Hattrick’e toplam 2 saat günlük aktif zaman ayırıyorum, ki bu bence sigara dumanı altındaki bir kafeteryada öğüre öğüre çay içmekten ya da akşam birbirinden rezil oyunculuk performanslarıyla ekranları talan eden kımıl zararlısı dizilerden çok daha yararlı bir hobi :)

Hattrick dünyasına ilk adım attığında ki düşüncelerin, oyuna bakış açın, sende bıraktığı algı için neler söylemek istersin?

Çok da hararetli bir oyun gibi gelmemişti bana. Çok bi atraksiyonu da yoktu açıkçası (gerçi hala pek olduğu söylenemez), hababam text, başka da bi numarası yok! Hatta bi iki defa bırakma noktasına kadar gelmiştim de bana oyunu tanıtan biri Macar diğeri Türk iki arkadaşın ısrarlarına dayanamayıp devam etmiştim. İyi ki de etmişim diyorum şimdi, hem bişeyler üretme hem de ürettiklerimi paylaşma konusunda biçok derdime derman oldu o gün bu gündür Hattrick...

Peki U-20 koçu olma fikri ve isteği nasıl doğdu?

Valla bende ne fikir, ne de istek vardı! Daha önceleri “bunca yıllık kullanıcısın, bi baltaya sap olamadın” gibisinden sürekli dokundurmalar vardı, her seçim döneminde dünyanın azarını işitiyodum aday olmadım diye. Ozan aniden istifa edip de U20 ortada kalınca hem kendi hissettiğim sorumluluk, hem de camiadan gelen vatan haini ithamlarına, teslim olup giriyim dedim seçime. Bu da doğru bir karar olmuş, oyunun yepyeni bir boyutunu keşfettim, hazırlık maçlarında deneye yanıla bildiğimi sandığım bazı şeylerin pek de göründüğü gibi olmadığını anladım.

U-20 koçu olmadan önce Milli Takımlar bünyesinde çalışma fırsatın oldu mu yada koçluğa giden yolda basamaklar neler?

Yok, daha önce milli takımlarla ilgili herhangi bir kadrolu memurluğum olmadı. Milli koçluğa giden yolda basamaklar olduğunu da sanmıyorum, hani yani önce gözcü başlarsın, sonra yönetici asistanı, vb... gibisinden kariyer adımları olduğuna inanmıyorum. Milli koçlara danışmanlık hizmeti vermişliğim olmuştur, tabi bunun birinci elden sorumluluğu hissetmekle hiç alakası yok. İlle de basamaklar varsa bu işte, diyebiliriz ki mutlaka belirli bir olgunluğa, birikime ulaşman gerekiyor milli koç olabilmen için, bundan eminim. Yoksa seçim sonuçları sana hangi basamakta durduğunu gayet net anlatıyor zaten.

U-20'nin hiyerarşik yapısını kısaca açıklayabilir misin?

Karmaşık bişey değil ki hiyerarşik bi yapısı olsun :) Bi ben varım işte, çok şükür elim ayağım tutuyor, herşeye yetişiyorum :) Bi de beawolf var, o da veri tabanı canavarı, sağolsun bir dediğimi iki ediyor, pozitif anlamda ;) Artı bikaç süper-aktif gözcümüz var, resmi olarak görevli oldukları söylenemez, ama resmi görevli geçinenlere de taş çıkartırlar, eksik olmasınlar.

Döneminiz boyunca proje ve planlarınız var mı? Bu anlamda geçmiş dönemlere nazaran yenilikler görecek miyiz?

Tek proje başarı, tek plan finaller. Geçmiş dönemlere nazaran radikal değişiklikler yapmaya niyetim yok, böyle bir iddiam da olamaz çünkü geçmiş dönemdeki koçların ellerindeki malzemeye göre yeterince başarılı olduklarına inanıyorum. Yenilik derseniz forması, U-20 taraftar yarışması gibi olayın daha ziyade görsel / sosyal boyutuna odaklanmayı seçtim, çünkü bütün bir sezonu hazırlık maçlarıyla geçirecek bir takımımız var ve teknik yenilik adına ortaya konabilecek pek fazla bişey yok. Kadro yapısı adına 18liklerle de takımı çeşnilendirdik, yer yer ana yeteneklerden bir birim feda edip yan özellikleri / özel yetenekleri daha sağlam oyunculara yöneldik. Bunun dışında yapabileceklerimizin kaderi yüce Ht-Türkiye camiasının genç oyuncu çekme tuşuna basan mübarek parmaklarına bağlıdır :)

U-20'ye futbolcu yetiştiren takımlar için neler söylemek istersiniz? Yani beklentileriniz neler?

Az önce değindiğim yan özellikler konusuna ağırlık vermelerini rica ediyorum. Beklentim örneğin bir oyun kurucu çalıştıran koçların sezon arasında oyun kuruculuğa abanmaya devam etmek yerine 1-2 hafta da pas veya kondisyon vermeleri yönünde. Bir de tabi U20’ye önerdikleri oyuncular konusunda da biraz daha samimi olmalarını bekliyorum. Örneğin kanada doğru oynayıp 5 yıldız çıkarmış çok iyi golcüyü hali hazırda U20de forvet oynayan ve bir maçta 4,5 yıldız çıkarmış muhteşem bir forvetin yerine tavsiye etmeden önce iki kere düşünsünler lütfen.

Seni rahatsız eden gelişmeler yaşıyor musun?

Rahatsız eden demeyelim de istemediğim cevaplar vermeme sebep olan gelişmeler diyelim... Kimsenin kalbini kırmak istemiyorum da bazen öyle abes ötesi talepler, akla ziyan şikayetler geliyor ki ters konuşmadan duramıyorum. İnsanımız karşısındaki bireyle iletişim kurarken kendini peşinen ondan daha akıllı kabul etmese bu tür problemler de olmayacak aslında...

Kişisel olarak Hattrick'te ki hedeflerin neler?

Aman kardeşim, 2. olmayalım da ne olursak olalım :) Doğrusu artık Süper Lig’e bir uğrayıp hanyayı konyayı görmek istiyoruz. Bi sezon tutunmayı becerelim, ondan sonra düşsek de olur, ama mümkünse II.4 olmasın, orası lanetli çünkü ;) Sanırım yeni dönemde U20 görevimin devamı için aday olacağım, be bu takımı ne yapıp edip ilk 10a sokmaya çalışacağım. Bunun haricinde bi fırsatını bulup bir kupa daha alıp kariyerime bir de Hattrick Masters (her ne kadar formatını olağanüstü saçma bulsam da prestij prestijdir) sayfası eklersem uzun bi süre hedefsiz kalabilirim :)

Hattrick Türkiye üyelerine neler söylemek istersin?

Çok azınız hariç sizi çok seviyorum ;)

Hep mikrofonun öbür ucundayken şimdi konuk olmak nasıl bir duygu?

Gayet güzel bir duygu da stüdyonuz ikram yönünden sınıfta kaldı. Ayrıca bi Fezai Abi’nin ağırlığı yok burada, stüdyo konuklarının tepkileri senkronize olmaktan çok uzak! Bi Burhan, bi Ziya olsaydı ipini koparan salya sümük sahneye atlamazdı. Bunca hayranı doldurmuşsunuz stüdyoya ama detayları düşünmemişsiniz! Ağzı olan ropörtaj yapıyo canım, olmaz zaten böyle! Nerde benim tansiyon hapım?!